İstanbul’un Zeytinlik adı verilen birinci tepesine kurulan Topkapı Sarayı ya da Saray-ı Cedid, 1478’de Fatih zamanında yaptırılan 1400 metre uzunluğunda bir surla çevrilidir. Haliç ve Marmara kıyılarında Bizans dönemi surlarıyla birleşen bu sura Sur-u Sultani adı verilir.
Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan ve saray yapıları topluluğunun nüvesi kabul edilen Çinili Köşk, günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzeleri bünyesinde yer almaktadır. Yapı cephelerinde ve iç mekanda bazı eyvanlar ile odalarda çini süslemeler vardır. Yapıyla aynı döneme ait çini süslemeler, mozaik ve tek renkli sır tekniklerini yansıtmaktadır.
Sarayın Harem bölümündeki III. Murat Dairesi Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Harem’de padişahlar için yapılan bağımsız dairelerin ilki olan bu yapı zeminden kubbe eteğine kadar İznik çinileriyle kaplanmıştır. Çinilerin genelinde beyaz zemin üzerine lacivert, firuze, yeşil ve kabarık kırmızı renklerle bezenmiş farklı desen grupları görülür.
Topkapı Sarayı’nın üçüncü avlusunda bulunun Arz Odası’nın giriş cephesinde yer alan kapı yanlarında çini süslemeler yer alır. 16. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen renkli sır tekniğindeki çiniler, yapının cephesine 19. yüzyıl onarımında yerleştirilmiştir. Çinilerde sarı ve yeşil renk sıkla kullanılmış olup, benzer bir uygulamayı İstanbul Sultan Selim ve Bozöyük Kasım Paşa camilerinde görmek de mümkündür.
Topkapı Sarayı’nın üçüncü avlusunda Has Oda olarak adlandırılan daire, Fatih Sultan Mehmed tarafından 1465-1468 yıllarında yaptırılmıştır. Padişah tarafından günlük işlerini yürüttüğü ve ziyaretçilerini kabul ettiği bir mekan olarak kullanılırken, Yavuz Sultan Selim tarafından 1517’de İstanbul’a getirilen Kutsal Emanetler için yeniden düzenlenmiş, farklı dönemlerde çeşitli onarımlar geçirerek özgün mimarisini büyük ölçüde kaybetmiştir. Yapının cephelerinde ve iç mekan duvarlarında 16. yüzyılın ikinci yarısı ve 17. yüzyıla tarihlenen, farklı desenlerde panolardan oluşan çiniler yer almaktadır.
Sarayın üçüncü avlusunda bulunan Ağalar Cami’sinin Fatih Sultan Mehmed tarafından 15. yüzyılda yaptırıldığı bilinmektedir. Sarayın müzeye dönüşmesinin ardından çeşitli yazmaların toplandığı bir kütüphaneye dönüşen caminin okuma odasında 17. yüzyıla ait çiniler yer alırken, mihrap duvarında 18. yüzyıl Tekfur Sarayı üretimi çiniler yer almaktadır. Panolarda natüralist desenler sıklıkla görülür. Panoların birinin üst kısmında tek parçadan oluşan 30,5x52,5 cm ölçülerinde Kabe tasvirli bir çini levha yer alır. Kabe tasvirli panoların başarılı bir örneği olan bu çalışmada, Ayasofya’da karşılaşılan kompozisyonun bir benzeri görülür.
Topkapı Sarayı’nın dördüncü avlusunda bulunan Revan Köşkü, IV. Murad tarafından 1636 yılında Erivan fethiyle kazanılan zaferin anısına inşa ettirilmiştir. Köşkün dış cepheleri alt kat pencerelerin üst hizasından saçak altına kadar, iç mekan duvarları zeminden kubbe kasnağına kadar 17. yüzyıl İznik çinilerinin en iyi örnekleriyle kaplıdır. Buradaki çiniler 28x28 cm olan ölçüleriyle alışılagelmiş boyuttan (24,5x24,5 cm) farklılıklarıyla dikkat çekerler. İçte ve dışta kullanılan aynı kompozisyonun hakim olduğu çinilerin genelinde, beyaz zemin üzerine mavinin tonları ve firuze ile yeşil renklerle boyanan hatayiler betimlenmiştir.
Sarayın yine dördüncü avlusunda bulunan Sünnet Odası, 1640 yılında Sultan İbrahim döneminde yaptırılmıştır. Şehzadelerin sünnetlerinin yapıldığı odanın söz konusu işlevini, Sultan III. Ahmed’in oğullarının sünneti sırasında kazandığı düşünülmektedir. Yapının iç ve dış duvarları 16. ve 17. yüzyıla tarihlenen başarılı İznik çinileriyle kaplanmıştır. Mavi-beyaz ve çok renkli uygulamalar arasında, renkli sır tekniğinde çiniler de mevcuttur. Girişin iki yanında bulunan 126x48 cm ve 125x34 cm ölçülerinde yekpare levhalardan oluşan panolar, boyut ve desen özellikleri bakımından Türk çini sanatı tarihinin ne dikkat çekici örneklerindendir (‘Anadolu Toprağının Hazinesi Çini’ Belgin Demirsar Arlı-Ara Altun, s.97-129). Topkapı Sarayı çinilerini incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
