Asma ve Üzüm: Tarih Boyunca Bereket ve Yeniden Doğuşun Simgesi

Asma ve Üzüm: Tarih Boyunca Bereket ve Yeniden Doğuşun Simgesi

Bağcılığın geliştiği Akdeniz ve Anadolu coğrafyasında üzüm; bolluk, bereket ve verimliliği simgeleyen kutsal bir meyve olarak kabul edilmiştir. Asmanın kültürü M.Ö. 6000'lere kadar uzanır ve Anadolu’da Kalkolitik Dönem'den itibaren üzümün taze ve kuru olarak tüketildiği, hatta şarap üretiminde kullanıldığı arkeolojik buluntularla kanıtlanmıştır. Hititler döneminde bağ ve bahçelerin korunması için özel kanunlar çıkarılmış; elinde buğday başakları ve üzüm salkımı tutan bereket tanrısının kaya resimleri yapılmış, dini törenlerde tanrılara üzüm ve şaraplar sunulmuştur. Bu örnekler, Anadolu uygarlıklarında üzümün ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterir.

Üzümün Mitolojik ve Dini Sembolizmi

Efsanelerde üzüm, yeniden doğuşun simgesi olarak sıkça karşımıza çıkar. Üzüm ve şarapla ilgili efsanelerde Nuh Peygamber' den söz edilir. Yunan mitolojisinde üzümden şarap yapmayı keşfeden Dionysos'tur. Bu efsanelerin ortak noktası, yeniden dirilişin vurgulanmasıdır. Antik dönemde üzüm salkımı, asma yaprağı ve kantharos (şarap içmek için kullanılan bir antik Yunan kadehi), bağbozumu tanrısı Dionysos’un sembolleriydi. Dionysos'la ilişkilendirilen vazo resimlerinde, Karia, Tenedos ve Soloi gibi bağlarıyla ünlü kentlerin paralarında ve mezar taşlarında bu motiflere sıkça rastlanır. Roma mitolojisinde Dionysos'un karşılığı olan Bakkhus, bitkileri büyüten bir bereket tanrısıdır. Roma döneminde mezar taşlarında görülen asma ve üzüm motifleri, ölen kişinin şarap üretimi veya bağcılık yaptığını göstermekten öte, yeni dünyada bolluk ve refah içinde bir yaşam dileğini simgeler.

Erken Dönem Hristiyan Sanatında Asma ve Üzüm Motifleri

Dalından koparıldığında “ölen” üzümün, sıkıldıktan sonra şaraba dönüşmesi yeniden doğuşu ifade eder. Bazı sanat eserlerinde ölen kişinin ruhunu simgeleyen kuşun, ölümsüzlüğü temsil eden üzümü yemesi, ruhun ölümsüzlüğe kavuşmasını anlatır. Erken Bizans dönemine ait taş oymalarda, asma yaprağı ve üzüm salkımları arasında üzümleri yiyen kuşlar da yer alır. Hristiyan sanatında, Hz. İsa’nın kanını şarap olarak simgelemesi nedeniyle, asma ve üzüm, cennetin huzurunu ve ruhun uhrevi mutluluğunu temsil eder. Bu nedenle, kilise dekorasyonlarında sıkça kullanılan bu motif, cennet yaşamını simgeler.

Osmanlı Sanatında Üzüm Motifleri

Osmanlı döneminde üzüm, sanat eserlerinde önemli bir motif olarak öne çıkar. 15. yüzyılın Ming porselenlerinden esinlenilen İznik seramiklerinde üzüm salkımları oldukça etkileyicidir. 1530-1540 yılları arasında üretilen üzümlü tabaklar, İznikli ustaların özgün yorumlarıyla uzun yıllar boyunca kullanılmıştır. Topkapı’daki Takkeci İbrahim Ağa Cami, Eyüp Sultan Türbesi ve Yeni Cami Hünkâr Kasrı gibi yapılarda, asma ve bahar dalları birbirine paralel kıvrımlar şeklinde yükselir veya selvi ağaçlarına dolanır. İznik çinilerinde nadir rastlanan üzüm ve asma motifleri, Şam gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı bölgelerinde oldukça popüler olmuştur. Kobalt mavisi, firuze, adaçayı yeşili ve mangan moru renklerindeki üzüm salkımlı asma dalları, natüralist çiçek motifleriyle birleşerek cennet meyvesi üzümü simgeler. Bu motiflere mezar taşlarında da rastlanır ve üzüm, ölümle sonsuz hayat arasında bir bağ kurar.

Üzüm Bağlarının İzleri: Evliya Çelebi ve Sestini'nin Anlatımları

Evliya Çelebi, Boğaz kıyılarında yetiştirilen üzüm bağlarını anlatırken, 18. yüzyıl sonunda İtalyan alimi Sestini de bu bağlardan detaylı şekilde bahseder. Üsküdar’ın Bağlarbaşı semti gibi yer adları dışında, bugün bu bağlardan fazla bir iz kalmasa da, üzüm bağlarının tasvirleri sanat eserlerinde yaşamaya devam etmektedir.

Asma ve Üzümün İzleri: Geleneksel İznik Çini Sanatında Yaşayan Bir Miras

Anadolu ve Akdeniz coğrafyasındaki asma ve üzüm kültürü, yalnızca bir tarımsal faaliyet değil, aynı zamanda medeniyetler boyunca süregelen bir inancın, bereketin ve yeniden doğuşun güçlü bir sembolü olmuştur. Antik çağlardan Osmanlı dönemine uzanan bu simgesel yolculuk, sanattan mimariye kadar birçok alanda kendini göstermiştir. Bugün bu zengin kültürel mirası yaşatmak ve evinizde bu tarihî dokunuşu hissetmek isterseniz, üzüm desenli İznik çinilerimizi inceleyebilirsiniz. Bu kadim motifin İznik çini sanatındaki zarif yansımalarını keşfetme fırsatını kaçırmayın.

Yayınlanma: 03 Kasım 2024